top of page
49w-white-png.png

Zohran Mamdani: New York’un Değişim Umudu

  • Yazarın fotoğrafı: Fatma Pelin Göçer
    Fatma Pelin Göçer
  • 6 Tem
  • 4 dakikada okunur

ABD’nin New York kentinde düzenlenen Demokrat Partinin belediye başkanlığı ön seçimlerini kazanan Müslüman aday Zohran Mamdani, oyların yüzde 56'sını alarak en güçlü rakibi, eski New York Valisi Andrew Cuomo’yu 12 puan farkla geride bıraktı. Donald Trump'ın da son günlerde dilinden düşmeyen, eleştirilerinin hedefinde yer alan Zohran Mamdani'yi tanımak için liderlik anlayışını ve temsil ettiği fikirleri incelemek gerekiyor.


Zohran Mamdani kimdir?

Zohran Mamdani, Uganda’nın başkenti Kampala’da dünyaya geldi. Yedi yaşındayken ailesiyle birlikte New York’a taşındı ve burada büyüdü. Lise eğitimini Bronx Science’ta tamamlayan Mamdani, üniversite öğrenimini Bowdoin College’da Africana çalışmaları üzerine yaptı. Siyasete atılmadan önce Queens’te yaşayan düşük gelirli ev sahiplerine hukuki danışmanlık yaparak çalışıyordu.


Mamdani, kültürel ve entelektüel açıdan güçlü bir aileye sahip. Monsoon Wedding ve Salaam Bombay! gibi filmleriyle tanınan yönetmen Mira Nair ile Columbia Üniversitesi’nde ders veren Marksist akademisyen Mahmood Mamdani’nin tek çocuğu. Eşi Rama Duwaji ise Brooklyn merkezli Suriyeli bir sanatçı; çift Hinge adlı bir flört uygulamasında tanışmış.


Kampanya sürecinde kişisel kimliğini görünür kılmaktan çekinmeyen Mamdani, videolarında Urduca konuşuyor, Ramazan ayında metroda iftar açıyor; kısacası kültürel mirasını siyasetin bir parçası olarak sergilemekten kaçınmayan bir tavır benimsiyor. Bugün, 33 yaşında, ön seçim zaferiyle Demokrat Parti’nin New York Belediye Başkanlığı için en dikkat çeken adayı. Kendini demokratik sosyalist olarak tanımlayan Mamdani, yeni kuşağının önemli temsilcilerinden biri.


Politikaları ve Eleştiriler

Mamdani’nin kampanyası, yalnızca gelir dağılımı ve refah politikalarıyla sınırlı kalmadı; aynı zamanda New York’un çok kültürlü yapısına hitap eden, kimlik odaklı ve gündelik sorunlara çözüm sunan yenilikçi bir politik çizgi benimsedi. Kira artışlarının dondurulması, belediye süpermarketleri kurulması, ücretsiz toplu taşıma gibi öneriler, New York'ta giderek derinleşen konut krizi, yoksulluk ve artan gıda fiyatları gibi somut sorunlara çözüm üretmeyi hedefliyordu. Ancak bu öneriler, bazı çevrelerce uygulanabilirlikleri ve uzun vadeli ekonomik etkileri açısından sorgulandı; kamu destekli süpermarketlerin piyasa dengelerini bozabileceği, kira kontrollerinin konut arzını azaltabileceği ve ücretsiz toplu taşımanın bütçe yükü yaratabileceği gibi eleştiriler dile getirildi.


Elbette ki Filistin’e verdiği açık destek, İsrail yanlısı çevrelerin sert tepkisini çekti. Antisemitizmle suçlanan Mamdani’ye karşı hem siyasi hem toplumsal baskı yaratılmaya çalışıldı. Bu suçlamalara karşı kampanyasının destek noktalarından birisi ise Yahudi siyasetçi Brad Lander’la kurduğu stratejik ittifaktı. İkili, kendi seçmenlerine karşılıklı olarak “ikinci tercih” olarak birbirlerini yazmalarını önerdi. New York’un sıralı oylama sistemi bu tür işbirliklerine izin veriyor; bu taktik sayesinde Mamdani, yalnızca doğrudan destekçilerinin değil, daha geniş bir ilerici seçmen tabanının da oyunu alabildi. Bu da onu yalnızca Müslüman ya da Filistin yanlısı seçmenlerin değil, farklı toplumsal kesimlerin ortak adayı haline getirdi.


Kampanya Stratejisi ve Vizyonu

Zohran Mamdani’nin kampanyası, hem aidiyet duygusuna hem de umut veren bir gelecek tahayyülüne sesleniyor. Kendini “gölgeden çıkan” bir Müslüman olarak tanımlayan Mamdani, camilerde seçmenle buluştu, Ramazan’da metroda iftar açtı, bazen de Bollywood estetiğini taşıyan videolarla genç seçmene seslendi. Bir kampanya videosunu tamamen Urduca yayınladı, başka birinde İspanyolca konuştu. Suriyeli sanatçı eşiyle birlikte verdikleri düğün pozlarında, New York’un sıradan çiftlerinden farksız, samimi ve sade bir görüntü sundular. Ancak sosyal medyada karşılaştıkları yorumlar bu sadeliği çoğu zaman görmezden geldi; Mamdani hakkında “Özgürlük Heykeli’ne burka giydirecek” gibi İslamofobik nefret söylemleri yayıldı. Ama Mamdani’nin kampanyası sadece semboller üzerine kurulu değil. Kira krizine karşı, belediye başkanının yetkisini kullanarak kira denetimli evlerde zamları durdurmayı vadediyor. Toplu taşıma ise sadece ulaşım değil, kamusal hizmet meselesi: Otobüslerin ücretsiz ve hızlı olacağı, yolculara yardım edecek “Transit Ambassador” adlı yeni bir kamu görevlisi kadrosunun oluşturulacağı bir sistem öneriyor. Gıda güvencesi için belediyeye ait kooperatif marketler kurmayı planlıyor. Bu marketler, kar amacı gütmeyecek, kira ve vergi ödemeyecek, sendikalı çalışanlarla hizmet verecek. Ayrıca boş evlerin tespit edilip kamulaştırılması ve halkın kullanımına açılması, adalet sisteminde hapis yerine rehabilitasyon odaklı çözümler sunulması gibi önerileri de mevcut.


Tepkiler, Tartışmalar ve Kurulan Dayanışmalar

Zohran Mamdani’nin yükselişi, yalnızca vaatlerinin içeriğiyle değil, bu vaatleri savunurken gösterdiği kararlılıkla dikkat çekiyor. En çok tartışma yaratan konulardan biri, Filistin’e verdiği net destekti. Gazze’de yaşananları açıkça “soykırım” olarak niteleyen Mamdani, boykot hareketini savundu, Netanyahu hükümetine sert eleştiriler yöneltti. Bu tavrı, onu ABD siyasetinin en kutuplaştırıcı gündemlerinden birinin tıpkı kürtaj ya da göç gibi seçmeni ikiye bölen bir “wedge issue”nun merkezine taşıdı.


Kampanya sürecinde defalarca antisemitizm suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı. Kendisine tekrar tekrar “İsrail’in Yahudi devleti olarak var olma hakkını tanıyor musunuz?” sorusu yöneltildi. Mamdani bu sorulara, "Ben, vatandaşlık haklarının dine göre belirlendiği hiçbir devleti desteklemekte rahat hissetmiyorum. Eşitliğin her ülkede güvence altına alınması gerektiğine inanıyorum" diyerek yanıt verdi. Bir başka açıklamasında ise, “Tüm uluslar gibi İsrail’in de var olma hakkına sahip olduğunu, ancak aynı zamanda uluslararası hukuka da uymakla yükümlü olduğunu” belirtti.


Bu açıklamalar, onu köşeye sıkıştırmaya çalışan söylemlere karşı güçlü ve ilkeli bir duruş sergileyen bir figür haline getirdi. Aynı zamanda Mamdani, Filistin dostu Yahudiler ve ilerici hareketlerle kurduğu ittifaklar sayesinde yalnız kalmadı; dışlayıcı eleştirilere karşı anlamlı bir dayanışma hattı oluşturdu.


Bir Kampanyadan Fazlası

Zohran Mamdani’nin kampanyası yalnızca vaatlerden ibaret değil; aynı zamanda güçlü bir anlatı ve görsel estetik stratejisiyle dikkat çekti. Geleneksel medya alanı sınırlı olduğundan, enerjisini çoğunlukla sosyal medya araçlarına kanalize etti. Kısa videolarla politikalarını sade ve anlaşılır bir dille anlattı; örneğin belediye destekli süpermarket sistemini TikTok formatında açıkladığı videosu milyonlara ulaştı. Tüm bunların yanında Manhattan’ı yürüyerek geçmesi, Atlantik’e girerek kira dondurma vaadini simgelemesi ya da metrodaki iftar sahnesi ile kendisini Andrew Cuomo gibi alışılagelmiş siyasetçilerden ayırdı, kampanyasını sokakta kurulan ilişkiler ve sahici bir anlatı üzerine inşa etti. Bu strateji, sadece genç seçmenlerle değil, kültürel olarak çeşitlenmiş bir tabanla bağ kurmasını sağladı. Bu ilişki her zaman sorunsuz değildi, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’ye dair geçmişte yaptığı sert eleştiriler (özellikle onu 2002 Gujarat katliamı bağlamında “savaş suçlusu” olarak nitelemesi) özellikle Modi yanlısı Güney Asyalı diaspora içinde tepkiyle karşılandı. Bu tartışmalar, kampanyanın genel ivmesini sarsamadı ve Mamdani’nin doğrudanlığı ve küresel adalet meselelerine eğilme cesareti, özellikle ilerici ve genç seçmenlerde olumlu yankı buldu.


Sonuç

Zohran Mamdani, kazandığı ön seçimle birlikte sadece bir aday değil, değişen siyasi dengenin bir sembolü haline geldi. Filistin’den konut krizine, ulaşım politikalarından belediye marketlerine uzanan vaatleriyle, kimlik siyasetini kentin gerçek sorunlarına yasladı. Geri adım atmadan, ne yalnızca umut satan bir figüre ne de yalnızca tek görevi partisini temsil etmek olan bir adaydı. Doğrudan konuştu, vazgeçmedi ve belki de en önemlisi, “ahlaki üstünlük” ile yetinmeyen, gerçekten iktidarı hedefleyen bir solu mümkün kıldı.


Kaynakça

Commentaires


Son Eklenenler

49W küresel gündem, siyaset ve ekonomi konularında içerik üretir. Olayları bir sosyal bilimci titizliğiyle ele alırken, sunuşu her seviyeden muhatabın anlayacağı bir üslupla birleştirmeyi hedefler. Siz de ekibimizin bir parçası olmak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İletişim: kirkdokuzw@gmail.com

49w-white-small-png.png

Takip Edin

  • Youtube
  • X
  • Instagram
  • Facebook

©2018-23 kırkdokuzw | Tüm Hakları Saklıdır

Site by Ali B. Bosca

bottom of page