Taliban Yönetiminde Kadın Olmak
Taliban 2021'de Afganistan’ın yönetimini ele geçirdiğinde Afgan vatandaşların ülkeden her türlü yolu deneyerek kaçmaya çalışması yaşadıkları çaresizliği tüm dünyaya göstermişti. 2023’te Birleşmiş Milletler tarafından kadınlar için yaşaması en zor yer olarak kabul edilen Afganistan’da Taliban’ın en büyük kurbanları, 1998’de ilk iktidar dönemlerinde olduğu gibi, toplumdan soyutlamaya çalıştıkları kadınlar oldu.
Taliban’ın Hikayesi
Sovyetler Birliği’nin 1979’da Afganistan’ı işgal etmesi birçok tepkiye ve direnişe yol açtı. Kendilerini ‘’mücahit’’ olarak tanımlayan anti-komünist İslamcı direniş grupları, 1989’da Sovyetler Afganistan’dan çekilene kadar mücadele etmeye devam etti. Bu gruplara en çok ABD ve Suudi Arabistan maddi destekte bulundu, Amerikalı akademisyen Barnett Rubin’in çalışmasına göre Sovyetlere karşı direnişi desteklemek için sadece ABD’nin mücahit gruplara yolladığı yardım parası 1980’lerin sonunda yıllık 630 milyon dolardı. Sovyet güçlerinin 1989’da bölgeden çekilmesinden sonra yıllık yardım 250 milyon dolara indi, zamanla ABD, maddi yardımı tamamen kesti.
Sovyetler gittikten ve SSCB destekli komünist yönetim Afganistan Demokratik Halk Partisi 1992’de ortadan kalktıktan sonra mücahit gruplar arasında bir iç savaş başladı. 1994’te din eğitimi almış öğrencilerin oluşturduğu bir grup olan ve ismi Arapçada ‘öğrenciler’ anlamına gelen Taliban Afganistan’ın güneyinde kuruldu ve kontrolündeki bölgeleri kısa sürede genişletti. İç savaşı sona erdirip Afganistan’ı İslam kurallarıyla yönetmeyi amaçlayan grup cihatçı örgüt El-Kaide’nin de desteğiyle 1996’da başkent Kabil’i ele geçirerek Afganistan’ı kontrol altına aldı.
Beş yıl iktidarda kalan Taliban, 2001’de El-Kaide’nin ABD’ye karşı gerçekleştirdiği 11 Eylül terör saldırılarından sonra El Kaide lideri Usame Bin Ladin’i ABD’ye teslim etmeyi reddedince ABD Afganistan’a askeri müdahale başlattı ve Taliban hızlı bir şekilde iktidardan düştü. Ancak, grup arka planda direnişe devam etti ve 20 yıl sonra Amerikan askerlerinin bölgeden çekilmesiyle gücü yeniden eline almayı başardı.
Afganistan’da Kadın Hakları Tarihi
Afganistan’da kadın haklarına odaklanan ilk hükümdar, 1919’da iktidara gelen Emanullah Han’dı. Türkiye’nin batılılaşma reformlarından esinlenerek kadınların eğitimi desteklendi, kız okulları açıldı ve başı açıklık teşvik edildi. Kralın eşi Kraliçe Süreyya, resmi ziyaretlerde ve halk arasında başı açık ve Avrupai bir giyim tarzıyla varlık gösterdi. Hızlı uygulanan reformlar, 1929’da halkın isyanıyla sonuçlanarak Emanullah Han’ın ülkeden kaçmasına sebep oldu.
Sonraki kral Muhammed Nadir Şah, kadın reformlarını geri çekti. 1939’da suikaste uğrayan kralın yerine oğlu Muhammed Zahir Şah geçti.
Muhammed Zahir Şah, kırk yıllık yönetiminde kadın haklarını kademeli olarak yeniden uygulamaya koydu ve 1964’te kabul edilen anayasayla kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi. Afganistan'ın altın çağı olarak anılan dönemde, şehirdeki kadınlar üniversiteye gidebiliyor ve başları açık sokağa çıkabiliyordu. Ancak, kırsal kesimde yaşayan kadınlar muhafazakâr toplum yapısı nedeniyle bu haklardan mahrumdu.
1973’te eski başbakan Davud Han askeri bir darbe ile yönetimi devralarak monarşiye son verdi ve cumhuriyeti ilan etti. Kadın hakları dahil olmak üzere birçok alanda modernleşme yanlısı reformlara devam ederek halkta tepkiye yol açan Davud Han, 1978’de Sovyet güçleri tarafından öldürüldü ve Sovyetler Afganistan’ın yönetimini ele geçirdi. Sovyet hükümeti kadınların eğitim ve çalışma hayatındaki yerini arttırmak amacıyla reformlar gerçekleştirdi. Kadınlara boşanma ve miras hakkı tanındı, sağlık hizmetlerine ulaşımları kolaylaştırıldı. Öte yandan Sovyet askerlerine karşı mücahit grupların 10 yıl süren mücadelesinde, kırsaldaki kadınlar toplu katliamların ve stratejik cinsel şiddetin kurbanı oldu.
1992’de Sovyet destekli Afganistan Halk Demokratik Partisi’nin güçten düşmesiyle Afganistan’da kadın hakları için karanlık bir dönem başladı. 1996'da başkent Kabil'i ele geçiren Taliban, beş yıl boyunca kadınların eğitim, iş ve kamusal alanda bulunma haklarını tamamen yasakladı. Kadınların erkek doktorlar tarafından tedavi edilmesi yasaklandı, bu sebeple kadınların tedaviye erişimleri zorlaştırdı. Kadınların evden çıkabilmesi için tamamen kapanmaları ve yanlarında bir erkek akrabalarını bulundurmaları zorunluydu. Sokakta duyulabilir ses çıkarmaları da yasaklanan kadınların bir nevi toplum içinde var olabilmeleri yasaklanmıştı.
ABD’nin Taliban’ı 2001’de iktidardan düşürmesiyle beraber kadınların toplumdaki rolü yeniden şekillenmeye başlandı. 2004 Afganistan Anayasasıyla kadınlara yeniden seçme ve seçilme hakkı tanındı. İlk cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadın bir aday katıldı ve mecliste kadın temsilini güvence altına alan yasalar çıkarıldı. Kadınlar bakan, danışman, vali gibi üst düzey pozisyonlara atandı. 2009 yılında Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması (EVAW) yasası yürürlüğe girdi. Zorla evlilik, çocuk evliliği, taciz ve aile içi şiddet gibi uygulamalar suç sayıldı ve şiddete uğrayan kadınları korumak için sığınma evleri açıldı. 2001 yılında hiçbir kız öğrenci ortaöğretime kayıtlı değilken, 2021 yılına kadar öğrenci kayıtlarının yaklaşık 40%'ını kızlar oluşturuyordu. 2021'e kadar yaklaşık dört milyon kız öğrenci okullara kaydolmuş, 100.000'den fazla Afgan kadın devlet ya da özel üniversitelerde eğitim görmeye başlamıştı. Şehirlerdeki kadınların toplumdaki rolü aktifleşiyor ve kadınlar toplumun değerli bir parçası haline geliyordu.
2021’de ABD’nin askeri birliklerini çekmesi ve Taliban’ın iktidara gelmesiyle, geleceğe dair hayalleri olan milyonlarca Afgan kadının yaşamı kabusa dönüştü.
Afgan Kadınlar Neler Yaşıyor?
2021’de Taliban, tümü erkeklerden oluşan bir kabine kurdu ve ABD’nin kapsayıcı hükümet kurma çağrılarını reddetti. Kadınların toplum içinde burka veya başörtüsü ile tamamen örtünmesi talep edildi; bu kurallar ilk tavsiye niteliğinde gösterilse de, tamamen örtünmeyen kadınlara para cezası veya gözaltına alınma gibi yaptırımlar uygulandı.
Aynı yıl kız çocukların altıncı sınıftan itibaren öğrenim görmesi yasaklandı, bazı bölgelerde on yaşından büyük kızların okula gitmesi tamamen yasaklandı. 2022 itibariyle kadınların yüzde 80’i okulu terk etmek zorunda kaldı, 1 milyonu aşkın kız çocuğu ortaokul öğrenimini bıraktı. Üniversiteye giden kadınların eğitim hayatını zorlaştırmak için ilk önce yüzlerini kapayan burka giymeleri şart koşuldu, sonrasında birçok üniversite bölümünü seçmeleri yasaklandı. Birkaç ay sonra Taliban, kadınların İslam kurallarına uygun eğitim alabilmeleri için düzenlemeler yapılacağını ve kısıtlamaların geçici olduğunu iddia ederek kadınların üniversite okumasını tamamen yasakladı. Taliban, kadın öğretmenlerin büyük bir kısmını işten çıkardıkları halde cinsiyet ayrımlı sınıflar için yeterli kadın öğretmenin mevcut olmadığı gibi çelişkili açıklamalarda bulundu. Böylelikle Afganistan, günümüzde kadınların eğitim görmesini resmi olarak yasaklayan tek ülke oldu.
2021’de kadınların tamamen kapanmadan ve yanlarında erkek aile yakını olmadan 72 kilometre uzağa gitmeleri yasaklandı, kadınların ‘uygunsuz’ giyinmeleri durumunda yanlarındaki erkek refakatçiye ya da seyahat etmelerine olanak sağlayan şoföre hapis cezası verilebileceğine dair yasa çıktı. Tek başına sokakta olan kadınlar, gidecekleri mesafe 72 kilometreden az olsa bile, kontrol noktalarında devamlı sorgulanıp tacize uğradıklarını ifade ediyor. Erkek yakını olmayan kadınlar ise marketten temel ihtiyaçlarını almak için bile dışarı çıkmaya korktuklarını, güvende hissetmediklerini belirtiyor.
Kadınların çalışma haklarını büyük oranda kısıtlayan Taliban, 2022’de kadınların devlet dairelerinde çalışmalarını ve sivil toplum kuruluşlarında yer almalarını yasakladı. Bunun nedeni olarak sivil toplum kuruluşlarındaki kadınların İslam’a uygun giyinmediği belirtildi. Kadınların kamusal hayatta erkeklerle bir arada çalışmalarını yasaklayarak, kadınların iş yerinde var olma imkanlarını önemli derecede kısıtladı ve çoğu sektör Taliban’ın baskısıyla kadın çalışanlarını işten çıkardı. Dünya Bankası’nın verilerine göre Afganistan’da kadınların iş gücüne katılımı 2017’de 21% iken 2023’te 4.8%’e düştü.
2022 yılında kadınların tamamen kapanmadan veya burka giymeden sokağa çıkması, sesleri duyulur şekilde konuşmaları ve gülmeleri Erdemi Yayma ve Ahlaksızlığı Önleme Bakanlığı tarafından yasaklandı. Kadınların parka gitmeleri ve spor salonunu kullanmaları yasaklandı, birçok kadının aynı zamanda geçimini sağladığı kuaförler ve güzellik salonları kapatıldı. Bu şekilde, kadınların birbirleriyle tanışıp sosyalleşebileceği alanlar da ortadan kaldırılmış oldu.
Taliban yönetime geçtikten beri çocuk yaşta zorla evlilik oranlarında büyük bir artış olduğu belirtiliyor, kızların iş olanağı olmadığı için aileler gelir yükünden kurtulmak ya da Taliban askerleriyle kızlarını evlendirerek ailelerine güvenlik sağlamak istiyorlar. Bazı aileler ise kızlarının zorla bir Taliban askeriyle evlendirilmemesi için erken yaşta tanıdıkları kişilerle evlendirdiklerini belirtiyor. Afganistan’da on kadından dokuzu eşlerinden şiddet gördüğünü ifade ediyor.
BM’nin bir araştırmasına göre Afgan kadınların 68%’i çok ağır depresyon ve anksiyete gibi mental problemler yaşadıklarını, 8%’i intihar eden kadın tanıdıkları olduğunu belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, dünya genelinde erkekler kadınlara göre iki kat daha fazla intihar ederken, yapılan bir araştırmaya göre Afganistan’da intihar edenlerin yaklaşık 80%'ini kadınlar oluşturuyor.
Afganistan’daki kadınların %98’i, içinde bulundukları toplumda herhangi bir değişim yaratma gücüne sahip olmadıklarını düşünüyor. Her şeye rağmen, Taliban yönetiminde insani haklardan mahrum bırakılan kadınlar, direnişlerini sürdürmeye devam ediyor.
Her Şeye Rağmen Direnen Kadınlar
2021’de Taliban’ın iktidara gelmesiyle kadın hakları protestoları başladı; protestocular Taliban tarafından işkenceye uğrayarak ağır şekillerde yaralandı ve bazıları hayatını kaybetti. Çeşitli yöntemlerle protestolarına devam eden kadın grupları sürekli gözaltına alınıp ölüm tehditlerine maruz kalıyor. Taliban’ın protestoları haberleştirmeye çalışan gazetecilere de ağır şiddet uyguladığı biliniyor.
Afganistan’ın çeşitli bölgelerinde çok sayıda gizli kız okulu faaliyet gösteriyor. Bu okulları kuran organizasyonlar ve yüzlerce gönüllü öğretmen, işkence ve tutuklanma risklerini göze alarak, kız çocuklarına eğitim vermeye devam ediyor.
Taliban yönetiminde birçok medya kuruluşu kapatılıp kadın haberciler Afganistan’dan kaçmak zorunda kalsa da, kadınlar Taliban’ın yaptıklarını duyurmaya ve destek çağrılarına devam ediyorlar. Örnek olarak, 2022’de kurulan ‘The Afghan Times’, Afgan kadın gazeteciler tarafından aktivistlerin mesajlarını ulaştırabilmeleri için bağımsız bir haber kaynağı olarak hizmet veriyor. Aynı zamanda kadınlar sosyal medya aracılığıyla seslerini duyurmaya çalışıyor ve uluslararası toplumun desteğini arıyorlar.
2024'te Taliban, insan figürleri içeren görüntülere medya yasağı uygulanacağını açıkladı. Kademeli olarak uygulanacak bu yasakla birlikte, Afgan kadınların mücadelelerini duyurmaları daha da zorlaşacak. Taliban yönetiminde korkunç şartlarda yaşamaya çalışan kadınların hikayelerine kulak vermek ve Taliban’ın kadınların hayatına yönelik müdahalelerini protesto etmek, tüm uluslararası aktörlerin sorumluluğu olmalı.
Referanslar:
Comentarios