Şirket – Siyaset İş Birliği Sızdı: Uber Dosyaları #UberFiles
Ülkelerin ve şirketlerin ticaret yoluyla hem siyasi hem ekonomik hakimiyeti elde etmek için verdiği savaşta yeni bilgiler gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Amerikan teknoloji ve ulaştırma devi Uber’e ait bilgiler ve yazışmalar basına sızdı. Özellikle dönemin Fransa Ekonomi Bakanı, şimdiki Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Uber Kamu Temsilcisi arasında geçen yazışmalar Macron’un cevaplaması gereken bir dizi soru doğurdu. Fransız sosyal medyasında #UberFiles (Uber Dosyaları) etiketiyle şirket ve siyasetçiler arasındaki ilişkiler eleştirildi.
Emmanuel Macron – TIME Dergisi, 2017
Uber Dosyaları Neden Gündem Oldu?
Uber dosyalarına göre şirket, Fransa’nın da dahil olduğu birçok ülkenin üst düzey bürokratları ve siyasetçileri ile irtibata geçip şirketin kendi ülkelerindeki genişlemesine destek vermelerini, en azından engellemeleri kaldırmalarını istemişti. Şirket ABD dışında gelişmeyi ve küreselleşmeyi isterken bunu ülkenin önde gelen medya mensupları ve siyasetçileri ile sağlamaya çalışmıştı. Bu dosyalar Uber için eski bir üst düzey lobici olan Mark MacGann’in Guardian’a sağladığı 124.000’den fazla e-posta, kısa mesaj, not ve diğer kayıtlara dayanıyor. Dosyaların içerisinde Fransa, Güney Afrika, Türkiye ve hatta Rusya’ya ait de belgeler bulunuyor. Siyasi bağlantıları bulunan ünlü Rus oligarkları ile de yazışmalar ortaya çıkarken Uber’in üst düzey yöneticileri bunları yalanladı. Uber Sözcüsü Jill Hazelbaker: “Mevcut politikalarımız Putin rejimiyle bağlantılı herhangi biriyle ilişkiyi reddediyor.” açıklamasında bulundu. Ancak yapılan yazışmalar şirketin “Putin ile uyumlu” bir milyarder ile anlaşma isteğinde olduğunu göstermekteydi. Rusya merkezli bir banka olan Sberbank ile Uber ittifakı Rus taksi şoförlerinin de kazan kaldırmasına neden oldu. Bir sendika, dönemin Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev’e Uber’in bu denli teşvik edilmesinin taksi yasalarını ihlal ettiğini ve fiyatları aşağı düşürdüğü için işsizliği tetiklediğini söyleyen bir mektup yazdı. Hatta Uber’i vergi kaçırma ve rüşvetle suçladılar.
Uber Dosyaları – Finshots
Uber, Türkiye’de ilk etapta yasal statüsü olmadan hızlı bir şekilde büyüdü ve yaygınlaştı. 2014 yılında Türkiye pazarına giren Uber’in 2018 yılına gelindiğinde 8 bin kayıtlı şoförü bulunmaktaydı. Bu koşullar altında şirket Türkiye’deki varlığını korumak adına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yakın isimlerle görüşmeyi hedefledi. Dönemin bakanları Ali Babacan ve Mehmet Şimşek’in Erdoğan’ı ikna etmesi planından devam eden şirket, ilk olarak AK Parti kurucularından olan ve bir danışmanlık firması bulunan Cuneyd Zapsu’ya ulaştı. Uygun anlaşma koşullarının oluşmamasının ardından şirket daha bağımsız olduğunu düşündükleri ABD eski büyükelçisi Namık Tan ve ortağı Ekim Alptekin’le anlaştı. Tan ve Alptekin’in birlikte çalıştığı NT Danışmanlık firmasıyla aylık 35 bin dolardan üç aylık bir sözleşme imzalandı.
Medya boyutunda ise iktidara yakın gazetelerde şirket ile alakalı “olumlu yazılar” kaleme alınırken Ocak 2016’daki yazışmalarda ‘hükümete yakın gazeteci‘ olarak tanımladıkları Fatih Altaylı’nın da iki köşe yazısı kaleme aldığı iddia edildi. Fakat Fatih Altaylı “Uber ile ilgili tek bir olumlu yazım yok.” diyerek bu iddiaları yalanladı.
“Off The Record” Görüşmeler
Fransa’da ise 2014-2016 yılları arasında Ekonomi Bakanlığı yapan Macron’un Uber temsilcisi MacGann ile birebir temasta bulunduğu ve şirketin faaliyetlerinin yaygınlaşmasının sağlanması yönünde çaba gösterildiği belgelerde ortaya çıkmıştır. Hatta 2015 yılında Marsilya’da Uber faaliyetlerinin kısmi bir şekilde yasaklanması sonucu direkt irtibat kurulmuş ve Macron konuyla bizzat ilgileneceğini iletmiştir. Akabinde sıklaşan görüşmeler sayesinde Uber’in Fransa’daki genişlemesi kolaylaşmıştır.
“Bir siyasetçi, kamu yararına olduğunu düşünse bile kar etmek isteyen bir şirketin lobiciliğini yapabilir mi?” Bu tartışmaların odağındaki esas soru bu olurken gazeteciler ve bürokratlar net yanıt vermekten kaçındı. Özellikle Uber’in 2013 – 2017 yılları arasında piyasadaki agresif tavrının ülkelerdeki geleneksel taksicilerin Uber sürücülerini hedef almasına gitmesiyle bu soru daha da önem kazandı. Tüm bunlara karşılık Avrupa Birliği ombudsmanı Emily O’Reilly bunları “şahsi popülaritenin herhangi bir sektör grubuna avantaj sağlaması” yönünde değerlendirerek bunun bir “çıkar çatışmasına” yol açtığını söyledi.
“Uber Files” soruşturması The Guardian tarafından elde edilen ve 29 ülkeden 40’tan fazla haber kuruluşunun küresel bir iş birliğini organize eden Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu ile paylaşılan Uber e-postalarının, kısa mesajlarının, şirket sunumlarının ve diğer belgelerin önbelleğini esas almaktadır. The Guardian gazetesi bu bilgilerin kaynağının eski Uber kamu politikaları yöneticisi Mark MacGann olarak açıkladı.
Sızdırılan belgelere göre Uber lobicilik faaliyetleri için 2016 yılında bütçeden yüklü bir miktar para ayırmıştır. Hatta şirket bir şehre taşınmak için siyasi güce ihtiyaç duyduğunda, eski meslektaşlarını etki altına alabilmek adına eski hükümet yetkililerini işe almış ve onlara yüksek miktarlarda maaş teklif etmiştir. Bu kişiler Uber’in piyasadaki agresif imajını yumuşatmaya çalışmış ve kişisel temaslarını kullanarak yaygınlaşmayı hedeflemiştir.
Bu belgelerin sızdırılmasıyla birlikte belgelerde ismi geçen bürokrat ve siyasetçilerin bir an evvel iddiaları cevaplaması beklenirken şirket tarafının uzun bir süre daha bu belgelerle meşgul olacağı görülüyor.
Kaynakça
Comments